Söyle palyaço söz bu sefer her dediğini eksiksiz yazacağım. Biliyorum ne kadar yoruldun ve hala yorulmaktasın.
Ümitlerin yetmediği yerler var. Umut etmenin bile hiçbir anlamı olmayan yerler var. Halbuki ufak bi’ umut bile yeterdi bazen devam edebilmek için şu gri dünyaya. Hayat seçimlerden ibaret değil Melis, hayat dayattıklarından ibaret. Sen de şaşırmıyorsun artık olduğu gibi kabul ediyorsun baksana söylediğim her şeyi sorgulamadan yazıyorsun. Önceden olsa umutlardan bahsederdin. Renklerden, güzelliklerden hatta çirkinliklerin bile güzel bi’ yanını söylerdin. Hep durdururdun, uzun bi’ süredir şaşırmayan bana bile bu duyguyu lütfettin. Yaa Melis, aynı sofrada farklı renkleri değil olduğu gibi griyi görüyoruz, elimizi nereye atsak ya bardak düşecek ya şişe kırılacak bu nasıl gri bile demiyorsun. Olduğu gibi olacağı gibi kabul etmeyi öğrenmek de sen istersen buna. Bi’ şeylere hep isim koyma sanatıdır bu da. Kalbini tutmak yetmiyor, canım tam buradan acıyor demeden anlatamıyorsun. Hatta Melis iyi dinle beni, canının yandığıyla kalıyorsun bu hiç şaşmadı bin küsür yaşındayım, küsürleri saymayı bırakalı epey oldu, vazgeçmişliğim bin yaşındayken başlamış belli ki. İşte ben bu yüzden derim sana hep sayılar da can yakar diye. Bak bi’ an o günlerde ki griliklerime gittim. İnsanlar diyordu ki, “karamsarsın” evet gerçeklerden bahsederken hep bu karşılığı aldım karşımdaki renklilerden. Gerçeklere, dayatılanlara nasıl bu kadar geç fark edebildiklerine olabildiğince şaşkınım. Bak sana bir sır vereyim; birini seversin hatta dur cümlem bitmeden söyleyeyim sevme Melis, sevmemelisin. Sevmenin içinde sevgiden çok acı vardır, pişmanlık vardır, keder vardır, kavuşamamak vardır. Bir iki güzel gün hatırına çekilmeli midir? Bunu sormam bile çok saçma. Türkülerin sözlerine bak hatta şu an çalıyor bunu seviyorum... Garip bir iletişim yaşıyorum şu türkülerle. Ama hepsinde de ümitsizlik tadı alırım kekremsi kekremsi. Çığlıklara anlamlı söz verip besteliyorlar işte. Bu duyduğum en güzel çığlık diyebilirim sana. Aslında anlatacağım çok şey var ama onlara kelime bulamıyorum Melis! Çığlıklar atabilirim, ona da komşular müsade etmiyor işte! Ne diyeyim Melis hem renkleri görüp ne grinin içinde olmak nasıl bi’ duygudur onun cevapları da sen de. Seni masada aynı renkler içinde görmek biraz hüzün verdi bana. Yine de hoş geldin yanıma. Benim pencerem dardır ama ikimize de yeter...
https://mustafauzbek.blogspot.com/2021/01/Kendimi%20Cirkin%20Hissediyorum%20Ergenler%20Nasl%20Dusunur%20Ergenlik%20Uzerine%20Sivilceler%20Gelisim%20Pskolojisi.html?m=1
YanıtlaSilNeden bu kadar uzun bir bağlantı oldu bilmiyorum. Buradan ulaşabilirsiniz yazılarıma. Mutlaka bekliyorum. Sitenize yapacağınız küçücük temasal bir değişim, sizi çok ileriye taşıyacaktır. Taşımasa dahi güzel yazılarınız çimenlerin arasında sanısıyla huzur bulur.
Pekala uğrayacağım, teşekkürler:)
Silçok hoş bir yazı
YanıtlaSilGözlerinize sağlık :))
Sil"hem renkleri görüp ne grinin içinde olmak nasıl bi’ duygudur " takıldım bu söze.
YanıtlaSilBence herkesin hayatında bunu anladığı bir dönem olmuştur:)
Silhımmmmm eveet bak palyaço ne dese yazıyon evet bu düşüncen çok hoştu yaa. hayat ve insanlar işteee, bu da geçeeer :)
YanıtlaSilGeçsin geçsiinn
Sil"Gri dünya" çok iyiydi :))
YanıtlaSil🎈🎈
SilPalyanço haklı, En kötüsü de etrafa renk saçarken kendi içinde siyah olmaktır. Çok güzel yazı emek harcayan
YanıtlaSilCok tesekkur ederim🌸
SilEmoji kullanmayan biri olarak yazıyı okuyunca gözlerinden kalp çıkan emoji atmak istedim, başlıktaki şiiri de çok severim :)
YanıtlaSilÇok seviiindim, teşekkür ederiim:) en’lerim yok ama sanırım en sevdiğim şiirlerden biridir :))
Sil