▼
22 Ocak 2021 Cuma
BEYHUDE
Garip bi’ şarkı, nereden öğrendiysem nakaratı dönüyor duruyor ritimli şekilde kulağımda. Yürürken ritimlerine uygun adım atıyorum ama bunu kimse anlamasın diye mücadele veriyorum. Gökyüzüne bakarak yürümece oyununa geçiyorum, cezası yere çakılmak. Göze aldım ki, göze aldım ki deyip tırsıyorum. Düşmek sorun değil de, birilerinin görmesi sıkıntılı. Küçükken de bisiklet sürerken tümsekte hep düşerdim. Bilirdim ama sanki inatlaşıyordum tümsekle. Neyse ben büyüyünce bunu da öğrenirim rahatlığıyla çocukluğun keyfini sürerdim. Hiç büyükmekte istemezdim zaten. Büyümek isteyen çocuklara da asla anlam veremezdim. Yanılmadığım güzel isteklerden biriymiş, kucaklıyorum küçüklüğümü. Galatasaray’lı bisikletim vardı ama Ebru Gündeş(neden?) kasedini ilk kim alırsa onun istediği takımı tutacağım dediğim için mecburi Fenerbahçe’liydim. Ama bu durumdan asla hoşnut değildim. Ben yine de inatla Fenerbahçe şampiyon diye gezerdim. Neyse ki 18 yaş dönümü diye bir şey var, bence herkesin 18’ine girerken hayatında değiştirdiği bi’ şeyler vardır. Ebru Gündeş kasedi uğruna kaç sene Fenerbahçe taraftarlığıma son verip canım takımım Galatasaray’a artık gönül verdiğimi bağırarak bile söylemeye başlamıştım. Ne kadar boş dert tasa edinmişim. Şimdi düşününce gülümsüyorum. Her takım çok güzel, kendine göre başarıları var ama bence gönül işi. Velhasıl kelam, büyüyoruz. Artık değişim için 18’i bekleyecek bir zaman dilimi de yok. Ölçüp, tartıp, biçiyorum tak tak tak işleme koyuveriyorum. Büyümek, gelişmek, ilerlemek biraz sancılı ama sonucu güzeel.
Keşke biri bize büyümek isteyip istemediğimi sorsaydı.
YanıtlaSilSanırım asla büyümeyi seçmezdim:)
Silhihi, çok tatlişti bu, takımlar, büyümek, büyümüş de küçülmüş olalıım :)
YanıtlaSilOlalım olalıım :))
SilÇocukluk dönemi çok başka.
YanıtlaSilNeyi neden yaptığını büyüdüğünde bile anlamıyorsun bazen.
Evett, daha neler neler vardır unuttuğumuz kim bilir:)
SilÇok güzel. Özellikle "Gökyüzüne bakarak yürümece oynuyorum, cezası yere çakılmak" çok hoşuma gitti.
YanıtlaSilYavaş yavaş kaybettiğimiz çocukluk masumiyetimizin bu kadar pahalıya mal olacağını nereden bilebilirdik ki? 😔
Ah ah en güzel çağlarımızmış meğer...
Sil‘Yanılmadığım güzel isteklerden biriymiş...’
YanıtlaSilNe kadar güzel anlatmışsın :(
Teşekkür ederim🎈
Silİnsanın içindeki çocuk ölmediği sürece hayat ne zorluk gösterse de bir yolunu bulup mutlu olunabilir. Güzel bir yazı olmuş elinize sağlık.
YanıtlaSilKesinlikle... Tesekkur ederim:)
SilTebessümle okudum. :)
YanıtlaSilNe mutlu bana:)
Sil27 yaşındayım, hala yoldaki çizgilere basmadan yürümeye çalışıyorum, siz ne diyorsunuz??? :))))))
YanıtlaSilHarikasiniz diyorumm! :))
Siliçinden ritm tutup belli etmemeye çalışma hissini bilirim :))
YanıtlaSilÇok güzeldiir:)
SilBende büyümek isterdim, keşke istemeseymişim :)
YanıtlaSilSonuç değişmedi tabii iyi ki demiştim deyin yine de :))
SilBüyümek için yara almak, ezilmek ve sancılanmak gerekiyor sanırım. İnsan senelerle değil, yaşadıklarıyla büyüyor... Dilerim daha fazla hiç büyümek zorunda kalmazsın, olgun kalsak yeter şu hayatta :)
YanıtlaSilAh ne güzel bi’ dilek bu bayıldımm!:)
Silbüyümekten ziyade çocuk kalabilmek asıl mesele :) ben de hala ağaçlara bulutlara baka baka ilerlerim yolda ağaca falan çarparım sonra kaç kez rezil olmuşluğum var bi şey olmuyor amaan diyip geçiyorum şarkı söyleye söyleye gittiğim de oluyor duyanların kulağının pası siliniyor işte ne güzel diye düşünüyorum hahah :D tatlı bir yazıydı bu sen de çocuk ruhlu kalanlardansın işte ne güzeel :)
YanıtlaSilNe güzeel bize ne güzel:)))
SilYaşadıkça tecrübe ediyoruz hayatı ve düştükçe kalkmasını öğreniyoruz. Önemli olan içimizdeki çocuğu hep canlı tutabilmak:)
YanıtlaSilSancılı süreçleri az hasarla atlatabilmek dileğiyle...
YanıtlaSilÇocukken büyümek, büyüyünce çocukluğuna dönmek ister insan ama sen en baştan doğru yolu bulup, büyümek istememişsin :)
YanıtlaSilçok güzel yazmışsın gerçekten bayıldım. artık her şey eskisi gibi değil önemli olan kendimiz olup doğru yolu doğru şekilde seçe bilmek.
YanıtlaSiluzun zamandır gezemediğim blogları gezeyim diye uğradıım ama yokmuşsun kii hadi yeni bişiler yaz artık :)
YanıtlaSilAslında 18 ine girdikten sonra bir anda dünyanın değişmediği, her şeyin süreç istediğini kavrıyor. İnsanın on-sekiz olmadan yapamayıp on-sekizden sonra yaptığı şeylerin hepsi resmi işler ve bunlarda zaten yine süreç istiyor ve emek istiyor, yani vakit ve kaynak varsa yapıyorsunuz. Eğer eğitime devam ediyorsanız değişen eğitim hayatınız hayatınızda etki ediyor. Kısacası önemli olan kişisel gelişiminiz gerisi teferruat.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilYaşımız hep 18 olsa keşke
YanıtlaSilAma hiç takılıp düşmesek de keşke..