Bu Blogda Ara

Ağaç ev sohbetleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ağaç ev sohbetleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Ocak 2021 Pazartesi

AĞAÇ EV SOHBETLERİ #72


Bu haftanın konusunu, Kayıp Fısıltı vermiş.
  

Konu: Hepimizin fark ettiği gibi iklim hissedilir derecede değişti. Peki sizce bu değişimin ülkemizde ya da sizin yaşadığınız alanda/şehirde yarattığı en büyük etki ne? Bu saatten sonra geri dönüş olur mu?

Bence birçoğumuzun ele alacağı en başta su olacaktır. Alarm vermeye başladı çoğu yerde. Su deyince akla sadece musluklardan akan su veya içtiğimiz su gelmemeli elbette. Gıda alanında bizi kesinlikle geriye atacak. Çiftçiler, kuru toprakla ne yetiştirebilir ki? Bazı yerlerde “su nedeni ile tarım yapmayın” diye uyarı bile verilmiş. E canım elma yemeyelim bu yılda, demek gerçekten çok cahilce bir yaklaşım olur. Üretim yoksa, tüketim ne olacak? Bir insanın günlük olarak alması gereken vitaminler vardır. Bu tabii ki sağlığı da etkileyecek. Bir de dünyayı virüs salmışken... Felaket senaryoları dönüyor duruyor kafamın içinde. Bu saatten sonra geri dönüşüm olacağını pek düşünmüyorum. Büyüklerimizden hep duymuşuzdur “Ağustos’ta kar yağardı” diye hayretle söylenirmiş. Muhtemelen böyle bir döngünün içerisindeyiz, pek hakim olmamakla birlikte böyle düşünüyorum. Umarım, kafamdaki felaket senaryoları, gerçekleşmez!

23 Aralık 2020 Çarşamba

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 70

            AĞAÇ EV SOHBETLERİ 70



Kelime oyununu beklerken dayanamayıp ağaç ev sohbetine katılayım dedim. Güzel şeylerle meşgale olunca şahane heyecan veriyor insana.

Ağaç ev sohbet konusu: “Konu ne olursa olsun, kişi veya nesnelere ikinci şans verilmeli mi?” 

Nedense iç sesim birden “kaç iki?’ dedi. Kin tutmayı uzun süre aklımda tutacak kadar hamal değilim genelde 2,3,4,5 şans ise gönlüm el verdiğince açıktır. Aslında şöyle bir baktım da neden yani? Neden bu kadar şans vermeye gönüllüyüm? Zaten belli! İkinci şans aslında nedir? İkinci şans kendini ikna etmek istediğin için verilen bir umuttur. “Ya o öyle biri değildi, bu nesne böyle yapmazdı, mutlaka kafası karıştı(?), yanıldı, şaşırdı ve sonucunda beni üzdü, olumsuzlukları dayattı. Hayır arkadaşlarım, kardeşlerim maalesef hayır. Elbet kimse bir değil ama bazı kelimelerin anlamları aynıdır. Sevgi mesela. Sevdiğinin ayağına taş değsin ister miydin? Bile bile üzer miydin? Ruhsal bir problemi yoksa böyle  bir şey istemez. Asla da kısıtlamaktan/ kısıtlamaktan yana değilim. Canın istiyorsa 2,3,4 kere şans ver. Belki 8.’de anlarsın belki 2.’de. Sonuç asla değişmez, kendini ikna edersin “verdiğin önem, değer senden kaynaklı karşındakinden değil” Yaşayarak öğrenmek, düşe kalka gerçeklere yürümek çok güzel.