Bu Blogda Ara

22 Ocak 2021 Cuma

BEYHUDE


    Garip bi’ şarkı, nereden öğrendiysem nakaratı dönüyor duruyor ritimli şekilde kulağımda. Yürürken ritimlerine uygun adım atıyorum ama bunu kimse anlamasın diye mücadele veriyorum. Gökyüzüne bakarak yürümece oyununa geçiyorum, cezası yere çakılmak. Göze aldım ki, göze aldım ki deyip tırsıyorum. Düşmek sorun değil de, birilerinin görmesi sıkıntılı. Küçükken de bisiklet sürerken tümsekte hep düşerdim. Bilirdim ama sanki inatlaşıyordum tümsekle. Neyse ben büyüyünce bunu da öğrenirim rahatlığıyla çocukluğun keyfini sürerdim. Hiç büyükmekte istemezdim zaten. Büyümek isteyen çocuklara da asla anlam veremezdim. Yanılmadığım güzel isteklerden biriymiş, kucaklıyorum küçüklüğümü. Galatasaray’lı bisikletim vardı ama Ebru Gündeş(neden?) kasedini ilk kim alırsa onun istediği takımı tutacağım dediğim için mecburi Fenerbahçe’liydim. Ama bu durumdan asla hoşnut değildim. Ben yine de inatla Fenerbahçe şampiyon diye gezerdim. Neyse ki 18 yaş dönümü diye bir şey var, bence herkesin 18’ine girerken hayatında değiştirdiği bi’ şeyler vardır. Ebru Gündeş kasedi uğruna kaç sene Fenerbahçe taraftarlığıma son verip canım takımım Galatasaray’a artık gönül verdiğimi bağırarak bile söylemeye başlamıştım. Ne kadar boş dert tasa edinmişim. Şimdi düşününce gülümsüyorum. Her takım çok güzel, kendine göre başarıları var ama bence gönül işi. Velhasıl kelam, büyüyoruz. Artık değişim için 18’i bekleyecek bir zaman dilimi de yok. Ölçüp, tartıp, biçiyorum tak tak tak işleme koyuveriyorum. Büyümek, gelişmek, ilerlemek biraz sancılı ama sonucu güzeel.

32 yorum:

https://noelgeyikleri.blogspot.com/?m=1 dedi ki...

Keşke biri bize büyümek isteyip istemediğimi sorsaydı.

deeptone dedi ki...

hihi, çok tatlişti bu, takımlar, büyümek, büyümüş de küçülmüş olalıım :)

Uyuşuk Hayalperest dedi ki...

Çocukluk dönemi çok başka.
Neyi neden yaptığını büyüdüğünde bile anlamıyorsun bazen.

okurix dedi ki...

Çok güzel. Özellikle "Gökyüzüne bakarak yürümece oynuyorum, cezası yere çakılmak" çok hoşuma gitti.
Yavaş yavaş kaybettiğimiz çocukluk masumiyetimizin bu kadar pahalıya mal olacağını nereden bilebilirdik ki? 😔

Mavinindenizi dedi ki...

‘Yanılmadığım güzel isteklerden biriymiş...’
Ne kadar güzel anlatmışsın :(

Levent dedi ki...

İnsanın içindeki çocuk ölmediği sürece hayat ne zorluk gösterse de bir yolunu bulup mutlu olunabilir. Güzel bir yazı olmuş elinize sağlık.

bücürükveben dedi ki...

Tebessümle okudum. :)

Sokaktaki Asosyal dedi ki...

27 yaşındayım, hala yoldaki çizgilere basmadan yürümeye çalışıyorum, siz ne diyorsunuz??? :))))))

MUKEMMELİS dedi ki...

Harikasiniz diyorumm! :))

MUKEMMELİS dedi ki...

Ne mutlu bana:)

MUKEMMELİS dedi ki...

Kesinlikle... Tesekkur ederim:)

MUKEMMELİS dedi ki...

Teşekkür ederim🎈

MUKEMMELİS dedi ki...

Ah ah en güzel çağlarımızmış meğer...

MUKEMMELİS dedi ki...

Evett, daha neler neler vardır unuttuğumuz kim bilir:)

MUKEMMELİS dedi ki...

Olalım olalıım :))

MUKEMMELİS dedi ki...

Sanırım asla büyümeyi seçmezdim:)

tosbağa günlüğü dedi ki...

içinden ritm tutup belli etmemeye çalışma hissini bilirim :))

DADA dedi ki...

Bende büyümek isterdim, keşke istemeseymişim :)

melyblog dedi ki...

Büyümek için yara almak, ezilmek ve sancılanmak gerekiyor sanırım. İnsan senelerle değil, yaşadıklarıyla büyüyor... Dilerim daha fazla hiç büyümek zorunda kalmazsın, olgun kalsak yeter şu hayatta :)

sessizgemi dedi ki...

büyümekten ziyade çocuk kalabilmek asıl mesele :) ben de hala ağaçlara bulutlara baka baka ilerlerim yolda ağaca falan çarparım sonra kaç kez rezil olmuşluğum var bi şey olmuyor amaan diyip geçiyorum şarkı söyleye söyleye gittiğim de oluyor duyanların kulağının pası siliniyor işte ne güzel diye düşünüyorum hahah :D tatlı bir yazıydı bu sen de çocuk ruhlu kalanlardansın işte ne güzeel :)

MUKEMMELİS dedi ki...

Çok güzeldiir:)

MUKEMMELİS dedi ki...

Sonuç değişmedi tabii iyi ki demiştim deyin yine de :))

MUKEMMELİS dedi ki...

Ah ne güzel bi’ dilek bu bayıldımm!:)

MUKEMMELİS dedi ki...

Ne güzeel bize ne güzel:)))

GeCe (Gkhn) dedi ki...

Yaşadıkça tecrübe ediyoruz hayatı ve düştükçe kalkmasını öğreniyoruz. Önemli olan içimizdeki çocuğu hep canlı tutabilmak:)

Yurdagül Çelik dedi ki...

Sancılı süreçleri az hasarla atlatabilmek dileğiyle...

Gül Özdemir dedi ki...

Çocukken büyümek, büyüyünce çocukluğuna dönmek ister insan ama sen en baştan doğru yolu bulup, büyümek istememişsin :)

Beauty&Life Türkiye dedi ki...

çok güzel yazmışsın gerçekten bayıldım. artık her şey eskisi gibi değil önemli olan kendimiz olup doğru yolu doğru şekilde seçe bilmek.

sessizgemi dedi ki...

uzun zamandır gezemediğim blogları gezeyim diye uğradıım ama yokmuşsun kii hadi yeni bişiler yaz artık :)

Arif Kerim Çalışkan dedi ki...

Aslında 18 ine girdikten sonra bir anda dünyanın değişmediği, her şeyin süreç istediğini kavrıyor. İnsanın on-sekiz olmadan yapamayıp on-sekizden sonra yaptığı şeylerin hepsi resmi işler ve bunlarda zaten yine süreç istiyor ve emek istiyor, yani vakit ve kaynak varsa yapıyorsunuz. Eğer eğitime devam ediyorsanız değişen eğitim hayatınız hayatınızda etki ediyor. Kısacası önemli olan kişisel gelişiminiz gerisi teferruat.

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
LaLa dedi ki...

Yaşımız hep 18 olsa keşke
Ama hiç takılıp düşmesek de keşke..